28 Ocak 2016 Perşembe

Dünyadaki En İlginç 16 Restaurant



Dünyadaki En İlginç 16 Restaurant
Eğer aradığınız şey sıradışı bir akşam yemeği ise, aşağıda anlatılan dünyadaki en ilginç restaurantlara bakmalısınız!

Ice Restaurant, Birleşik Arap Emirlikleri
Çivi gibi soğuk bu restaurant tamamen buzdan yapılmış. Tezgahtan bara kadar herşey donmuş durumda, bu yüzden mantonuzu almayı unutmayın!

 
Paslı cezaevi barlarıyla çevrili bu restaurant size hapistesiniz hissini verecek. Devil Island Prison’ın sahibi insanlara hapishanenin nasıl olduğunu göstererek suç işlemekten korkmalarını göstermek istiyor. Bu durumdan çıkaracağınız bir ders olur yada olmaz, eğreti bir cezaevi restaurantında yemek yemek yine de yaşanması gereken bir deneyim olabilir.


Devil Island Prison Restaurant, Çin



A380 In-flight Kitchen, Tayvan
Yeterince uçağa binmeyip verdikleri “nefis” yemekleri yemediyseniz, A380 In-flight Kitchen tam sizlik bir yer. Restaurant uçağın iç kısmındaki aynalarla tasarlanmıştır (ve tabi ki yemekler daha özenle hazırlanmış)


Underwater Restaurant, Maldivler
Maldivler’deki bu su altı restaurantının güzel manzarısını deneyimleyebilirsiniz. Deniz seviyesinden beş metre aşağıda bulunan bu restaurantta, deniz ürünleri yiyebilir ve hatta deniz canlılarını seyredebilirsiniz.


Dinner in the Sky, Belçika
Yerden 150 metre yukarıda oturup Dinner in the Sky restaurantında mükemmel bir akşam yemeği keyfi yaşabilirsiniz. Yemekler sandalyelere asılıdır ve Brüksel’in gökyüzünden soluk kesici manzarasını izlerken yemekler burada servis edilir.


Marton Theme Restaurant, Tayvan
yemek yemek isteyen sadece köpekler olamaz, değil mi? Bu restaurantta herşey tuvalet temalı kaplarda servis ediliyor, yaşayacağınız en garip restaurant deneyimi olabilir.
D.S. Music Restaurant, Tayvan
Bu restaurantın isminden bağımsız olarak, D.S. Music aslında hastane temalı bir restaurant. Masanıza tekerlekli sandalyeyle taşınıp damardan bir içki içiyorsunuz, misafirlerini gerçekten hastanede yemek yedikleri hissine kapılıyorlar (eksisi kötü yemekler)


Yellow Treehouse Cafe, Yeni Zelanda
Teknik olarak akşam yemekleri için açık olmamasına rağmen, Yellow Treehouse Cafe’de gerçek ağaç ev hissini yaşamak için bir parti düzenlemek amacıyla kiralayabilirsiniz.


Dick's Last Resort Restaurant, Amerika Birleşik Devletleri
Amerika’nın çoğu eyaletinde (Boston, Chicago ve Dallas’ı kapsıyor) Dick’in restaurantında çocukluğunuza geri dönebilirsiniz. Misafirlerle dalga geçilecek ve personel tarafından kendilerine isim takılacak. En önemlisi de kafanıza isminizin yazdığı şapkaları takmayı unutmayın.
Mars Restaurant, Amerika Birleşik Devletleri
Bu dünyanın dışındaki bir restaurant, New York’da Mars hayatının bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. Marslılardan deniz ürünlerine, Mars’ta hayat olağanüstü.




Ninja New York, Amerika Birleşik Devletleri
New York’ta zindana benzeyen bir yerde ninjaların cirit attığı gizli yollarda misafirler karşılanır. Garsonlar ninja kıyafetleri giymiştir ve akşam yemeği boyunca sihir gösterileri yaparlar.


Berggasthaus Aescher, İsviçre
Deniz seviyesinden 4.770 metre yukarıda Berggasthaus Aescher oteli dağcılar mükemmel yemekleri ve manzarasıyla adeta ödüllendiriyor. Merak etmeyin, sizi aşağıya taşıyan kablolu bir araç var.



The Rock, Tanzanya
Suda konumlanmış bu restauranta misafirler dalgalar arasında yürüyerek ulaşabiliyorlar.
Labassin Waterfall Restaurant, Filipinler
Sadece öğle yemekleri için açık olan bu restaurant sizi biraz ıslatabilir. Sular doğal bir şelaleden gelmemesine rağmen, muhteşem bir manzarası vardır. 30 dakikada yüzmeniz gerektiğini unutmayın!


At.mosphere, Birleşik Arap Emirlikleri
122 katlı dünyanın en uzun binasının içindedir ve bu özelliğiyle At.mosphere restaurantı Guiness Dünya Rekorlar kitabına girmiştir.

Fanweng Restaurant, Çin
What an amazing view! Düşme korkusundan ötürü bu restaurant misafirlerine heyecan verici bir deneyim sunuyor. Restaurantın bir kısmı doğal bir mağaranın içindedir ve Yangtze nehrinin karşısındadır.

Yunanistan Mykonos & Delos’da Güneşi Ararken



Yunanistan Mykonos & Delos’da Güneşi Ararken

Tanrı’nın doğduğu yerde ışığı takip edebileceğiniz daha iyi neresi olabilir?


Mykonos Grand Oteli ve Tatil Yeri’nde beyaz, içe doğru çukur köşeli balkonumda gökyüzünden sızan altın rengi güneş ışığını görebiliyorum. Dolgun bir bulutun bir tutamını ateşliyor ve aşağıda sörf yapanları ısıtıyor. Ruhani bir görüntü – bir dakikalığına Apollon’nun kendini bir buluttan aşağı atıp atmadığını ve kumsalda bir yer bulup bulmadığını merak ediyorum.
Tüm bunlardan sonra, Tanrı’nın ışığının doğduğu yer olan Delos adalarına (bugünkü rotamız) bakıyorum. Ekim ayında bile, Mykonos’un parti adası daha durgunlaştığında, Mykonos kasabasının gri taşlı ve rüzgarlı yolları kafelerde Yunan salataları yiyen yerli halk ve turistlerle dolup taşıyor (yeşil salata değil – domates, biber, kırmızı soğan ve zeytinyağlı peynirlerin çok güzel bir karışımı). Delos’a hızlıca ulaştıktan sonra, eski dönem Ege medeniyetlerinin kalıntıları arasında geziyorum, kaya duvarlarıyla birlikte sade bir manzara ortaya çıkıyor. Ana vatanın temeli olduğunu söylenen uzun sütunlara bakıyorum. Ayaklarımda başlayan bir elektrik yükü hissediyorum, parmaklarım bazı eski Yunan harflerini kuma oymaya başlıyor. Mykonos yolunda Fransız bir kadının yanına oturuyorum. Bana 50 faktörlük bir güneş kremi sürdüğünü, fakat hala teninin gül rengi pembelikte olduğunu söylüyor. Biz buna Tanrılar tarafından bronzlaşan “Mykonos ışığı” adını veriyoruz.



Güneş kasabanın, mağazaların, restaurantların ve barların üzerinden doğmaya başladığında, parlak beyaz renk turuncu ve pembeye dönüşüyor. Rüzgarla birlikte yürürken renk renk kapılardan ve begonvil çiçekleriyle süslü balkonlardan ötürü dikkatin dağılabiliyor. “Burası dünyanın kaybolmak için en iyi yerlerinden biri,” bir Yunanlı söylüyor ve sonra bana Kounelas Balık Tavernası’na gitmemi şiddetle tavsiye ediyor. Mavi yumuşak ışıklı bir masaya oturuyorum ve günün en taze yemeğini sipariş etmeyi düşünüyorum – ancak ilk önce seçmem de lazım. Balıkçıdan, gümüş karınlı bir sargos, kırmızı büyük karides ve kaz tarağı istiyorum. Orta boy bir balık seçtim, patates ve pirinçle birlikte servis edildi. Çiçekler basitti ve yemek ise harikaydı.
Gece gezmesi için, kasabadan uzaklaştım ve küçük bir Venice mahallesine geldim. Burada sağlam beyaz temelli evler, sazdan yapılmış damları ve 16 yy.’dan kalan yuvarlak rüzgar gülleri var.Mykonos’un Caprice suyundan iki adım uzakta bir sandalye aldım. Martinim de geldi, denizin dalgasını taşıyor gibi; içeceğime bir kaç damla tuz ekledim. Bu da Tanrıların diğer bir armağanı olmalı.

Ziyaret Edilebilecek En Ucuz Şehirler



Ziyaret Edilebilecek En Ucuz Şehirler



New York –sürpriz, sürpriz– ikinci en pahalı şehir




Tatile gitmeyi düşünüyorsanız, en iyi gidilecek yer doğu olabilir.
UBS tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, altı Avrupa şehri tatil için en pahalı on şehir listesinde yer alıyor. En ucuz olanları ise Asya ve doğu Avrupa.
Zürih tatil için en pahalı şehir, ortalama gecelik şehir gezmesi 1,050 dolar ediyor. 1,030 dolar ile en yakın New York şehri ve ardından 1,000 dolar ile Cenevre ve Tokyo geliyor. Listeyi Paris, Münih, Taipei, Helsinki ve Dubai tamamlıyor. Dubai’de bir geçirmeniz size 790 dolara patlar.

 
Zürih   
 
Münih


Sudan ucuz bir tatil için geceliği 260 dolar olan Bükreş, Romanya’yı tercih edebilirsiniz. Mumbai ve Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da bir gece geçirmeniz ortalama 300 dolarken, bu şehirleri sırasıyla Bangkok, Yeni Delhi, Pekin izliyor. Dokuzuncu ve onuncu en pahalı şehirler ise Budapeşte ve İstanbul.

 
Budapeşte   


 
Bangkok

UBS her şehirde en az iki gün geçiren insanlarla yaptığı bir anker sonucu ortalama fiyatı oluşturarak bu listeyi yapmış. Bu iki gün ayrıca şaraplı bir akşam yemeğini, araba kiralamayı, taksi ve posta ücretini de kapsıyor. Ancak şehirler arası ulaşım bu fiyata dahil değil.

Kilo Vermek İçin Egzersiz Yaparken Kurt Gibi Acıkmakla Nasıl Başedilir?




Kilo Vermek İçin Egzersiz Yaparken Kurt Gibi Acıkmakla Nasıl Başedilir?

Eğer kilo vermeye çalışıyorsanız fakat kurt gibi acıkıyor ve bu sizi daha çok yemeye itiyorsa, kilolar eriyip gitmek yerine daha da birikebilir. Hadi moral bozucu şeyler hakkında konuşalım! Gittikçe artan açlığınızla başetmek için, iki beslenme uzmanının desteğini aldık – C&J Beslenme’den Stephanie Clarke, RD ve Willow Jarosh, RD.
“Kendinizle içsel bir diyaloga sahip olmanız önemlidir, eğer yoğun bir şekilde çalıştığınız zamanlarda, çalışmadığınız günlerle aynı şeyi yiyor olacaksınız,” diyor Willow and Stephanie. Bu durum çok fazla yediğiniz ve bütün gün çalıştığınız veya daha sonra da çalışacağınız düşüncesiyle kendinize fazla yemek için izin verdiğiniz durumlardan kaçınmak için zihninizde bir örnek oluşturur.
Sizi daha memnun eden doğru gıdalar alarak açlığınızı kontrol edebilirsiniz. Tabağınızı bir kaç kalori değerindeki yiyeceklerle dolduruyorsunuz. Meyveler, sebzeler, protein, tahıl ve baklagiller gibi karmaşık karbonhidratları düşünün. Ekmek, mısır gevreği, krakerler ve cipsler gibi rafine edilmiş karbonhidratları sınırlayın, çünkü bu tür gıdalar düşüncesizce yenir ve hatta gereğinden fazla tüketilir. Proteinlere gelince kahvaltıda en az 20 gr, öğle ve akşam yemeklerinde 30 gr ve atıştırmalarda ise 5-10 gr aldığınızdan emin olun. Lifler de yemeklerinizin hacmini arttırdığından çok gereklidir. Her öğünde 6-8 gr, günlük 25-30 gramlık ihtiyacınızı karşılamak için de atıştırmalarda en az 3 gr almayı hedefleyin. Ve yağları unutmayın! Sert kabuklu yemişler, tohumlu yiyecekler, zeytinyağı ve avakado sizi doygun hissettirdiğinden, yeterli şekilde kullanın çünkü her bir parçası yüksek kalori içermektedir. Bu gibi sağlınız için iyi besinler daha az yenilirler ve sonunda yeterli bir doygunluk sağlarlar.

Başka bir harika taktik ise çalışma zamanlarını yemekten hemen önceye ayarlamaktır. Böylece dolu bir tabak yemeğin tadını suçluluk duygusu hissetmeden çıkarabilirsiniz. Yalnızca çalışmadan 30 ila 60 dakika önce ufak bir atıştırma yapmayı unutmayın ki, böylece çalışma sonrası tamamen güçten düşmemiş ve ikinci bir tabak yemek ihtiyacı hissetmezsiniz. Yemeğinizi yavaş yiyin ve tokluk hissinizi arttırmak için su içmeyi ihmal etmeyin. Ve vücudunuzun “ Tokum” sinyalini dinlemeyi unutmayın, böylelikle doyduğunuzda durun, ve tabağınızda yemek kalacak bile olsa karnınızı tıka basa doldurmayın, bir sonraki öğün çin saklayın!
Uyku sağlımız ve vücudumuzu bağlayan altın bir zincirdir.
İyi bir sağlık satın alabileceğimiz bir şey değildir, fakat oldukça değerli bir birikimdir.